Kanaatimce...

Anasayfa Fıkralar Öyküler Güzel Sözler
Edibe Kahya Aydın 

Urfa'lı Ana

"Oğlum, Bu kadının Gözünün Kurdını Kır"

Derse..

Edibe (KÂHYA) AYDIN

Emekli Öğretmen

 

04.08.2019

 

Yılı tam olarak hatırlamıyorum. Tahminen otuz otuz beş yıl önce, Urfalı bir arkadaşım beni aradı. Kendilerine Urfa' dan bir misafir geldiğini, bu ailenin Mahmutpaşa' ya gitmek istediğini, özellikle pardesü almak istediğini söyledi. Kendisinin çok hasta olduğunu, bu nedenle çarşıya gidecek durumda olmadığını söyledi.Bu nedenle benden yardım istedi. Okullar tatil olduğu için, çarşıya gidebileceğimi söyledim.

Ertesi gün erkenden kalktım. Aynı mahallede uturan arkadaşımın evine gittim. Arkadaşımın zilini çaldım. Misafir karı koca aşağıya indi. Çok temiz yüzlü, iyi yürekli bu iki hemşerilerimle tanıştım. Otobüse bindik. Yoğun bir trafik sürecinden sonra Mahmutpaşa' ya gidip pardesüyü aldık. Fakat etek boyu hanıma uzun geldi. Etek boyunun tadilatı için mağazada beklemeye başladık. Bu süre içinde çok sıcak bir sohpetimiz oldu.

- Mehmet Bey hanım size iyi bakmış. Maşallah çok genç görünüyorsunuz. dedim.

Mehmet Bey hanıma döndü:

- Kız Hacce ben de siye eyyi bahmadım mı? Anamın sözini dinleseydim, sen biye eyyi baharmıydın?

Ben de merak ettim.

- Mehmet Bey, neden annenizin sözünü dinlemediniz?

İşte fıkra gibi anıyı burada dinledim.

BACIM, ANAM BENİM HANIMI KENDİ BEĞENDİ BEN DE SÖZLERİNİ DİNLEDİM EVLENDİM. AMA ANAM BANA " BU CAHAL, GÖZÜNÜ AÇTIRMA, AĞZINA ÇARRP Kİ ÇOH KONIŞMASIN" dedi.

Ben de eşimi seviyordum. Bana hiçbir saygısızlığı yok. Hizmetimi kusursuz yapıyordu. Bu suçsuz insanı dövmek istemiyordum. Anamın sözünden çıkmak istemiyordum. Sonunda eşimle anlaştım. Evimizin "zehre damı" yani kilere eşimle birlikte giriyor, kapıyı arkadan kilitliyordum. Ayağımla un çuvalına, bulgur çıvalına vuruyordum. İki elimi vurup tokat sedi çıkarıyordum. Benim çıkardığım seslerle birlikte eşim de bağırıyor, aman! yapma! töbe deyip yalandan ağlıyordu. Bizim bu patırtımızı duyan annem kapıya vuruyordu.

Yeter vurma! Bu dayaktan sonra aklı başına gelir. "BU ABDESTLE ÇOK NAMAZ KILAR" diyince gürültüyü bitiriyordum.

"Zaman zaman anneme bu numarayı yapar birlikte yaşamanın düzenini kurmuştum.Bu nedenle ikimiz birbirimizi üzmeden bu günlere geldik."dedi.

Pardesü geldi. Mağazadan ayrılırken güzel iki insanla tanışıp, bir de fıkra gibi bir anıyı dinlemiştim.

BENCE MUTLULUK, AKIL DİREKSİYONU İLE YÖNETİLEN AİLELERİN YUVASINDAN EKSİK OLMAZ

MUTLU AİLELER MUTLU TOPLUMLARI, MUTLU TOPLUMLAR MUTLU ULUSLARI OLUŞTURUR

HEPİMİZİN DİLEĞİ MUTLU BİR DÜNYADA YAŞAMAKTIR.

 

uzunsag