Mimar Sinan, Selimiye’nin inşaatı sonrasında bir çocuğun arkadaşına;
- “Şu minare eğri yapılmış” dediğini duyar.
Çocuğa “Göster bakalım hangi minare eğri olmuş” dediğinde, çocuk;
- “Şu sağ taraftaki minare eğri” diye gösterir.
Mimar Sinan çocuğun yanında ustalara talimat verir ve “Bize bir halat getirin” der. Sonra halatın bir ucunu minareye bağlattırır. Küçük çocuğu yanına çağırır,
- “Minare düzelince sen de tamam diyerek bizleri uyar.”
İşçiler halatı çekmeye başlar ve biraz sonra küçük çocuk, “Tamam düzeldi!” diye bağırır.
Ustalar bu olaya anlam veremez.
Bunun üzerine Mimar Sinan ustalara;
- “Aslında işçiler halatı bağladı ama minareyi çekmediler. Çeker gibi yaptılar. Zaten minare eğri değildi. Biz, bu küçük çocuğun kafasındaki eğriliği düzeltmeseydik, çocuk caminin güzelliğini göremezdi. Kafasındaki eğriliğe takılırdı. Biz gerçek minareyi değil, çocuğun kafasında ortaya çıkan eğrilik düşüncesini düzelttik..” der..!