Bu Toplum Neden
“ Kabadayı” ve “Dayı”
karakterlerini sever?
Eski Türk filimlerinde “mahallenin kabadayısı” tiplemeleri çok işlenirdi. Bu insanlar yoksulu mazlumu kollar ve haksızlıklara karşı mücadele ederlerdi. Şimdilerde ise, dizilerde mafya karakterleri ön planda. Gücü, serveti her türlü yolu kullanarak elde eden bu tipler, gençler arasında hayli popüler oldu. Hatta , özenen gençler , bir ara kendi aralarında mafya örgütleri kurdular...
Dünyanın her yerinde mafya çeteleri vardır. Adalet sistemlerinin ağır işlemesi, bazen güçlüden yana karar vermesi, bazen de haksız ve kolay kazanç peşinde olanlar yasa dışı bu örgütleri kuruyorlar...
Bizim toplumda tercih edilen ise “Kabadayı “tiplerdir.
Kabadayılar gözü pek, cesur ve çoğunlukla garibandan yana tavır alan insanlardır. Serttirler, etraflarına korku salarlar. Tuttuklarını koparırlar...
Bizim gibi kişilikleri baskılanmış, özgüvenleri sınırlandırılmış toplumlar ,kabadayılarda özledikleri kişilikleri bulur. Bu nedenle , insanlarımızın çoğu ,ne seviyede olursa olsun kabadayı karakterlere meyleder.
Güce, iradeye, öz güvene olan ihtiyacını ,onunla bütünleşerek gidermeye çalışır.
Psikolojik, sosyal bir ihtiyaç bu.
Yaşayan , fani ,bütün güçlü karakterlerde kabadayılık özellikleri mutlaka olabiliyor.
Bu yüzden kitleler halinde bu insanlara bağlanabiliyor hatta “tapınma” derecesinde gözümüzde yüceltebiliyoruz.
Yüceltilen insanlar” İyi” insanlarsa zararı olmaz. “Yıkıcı narsist “kişiliklerse, Hitler , bazı “din önderleri” gibi; mensuplarını, ülkesini ve insanlığı felakete sürüklerler.
“Kabadayılık ihtiyacının” ciddi azaltılması için; bireyi güçlü, iradeli, özgüvenli kılmak elzemdir. Gücü dışarıda arayan değil ,kendi öz gücünde bulan bireyler inşa etmek zorundayız. Bir ülke, bilim, teknik, spor, kültür, medeniyet ve insaniyet; öz güvenli ahlaklı ve çalışkan bireylerle geliştirilebilir. Diğer yandan, evrensel hukuk normlarının ve adaletin eksiksiz tatbik edildiği bir sistem sağlanmalıdır. Böylelikle “güçlü olanın haklı olmadığı “inancı pekiştirilmelidir.