Aşağıda gördüğünüz çiçek yükü taşıyan eşek portresini Leyla Hanımefendi'nin sayfasında görünce, şu hikaye aklıma geldi ve kendisiyle paylaştım.
Aynı hikâyeyi buraya da taşıdım. Görselini çaldım ama kendisiyle "Darende'nin eşşeği " hikâyesini paylaştığım için ödeştik. Alacak verecek yok...
Malatya civarında ağızlarda dolaşan "Darende'nin eşşeği gibi kokuyon hemşerim" özdeyişinin hikâyesini bu eşekte gördüm...
Ne ki o...?!
Darendeliler eskiden eşek sırtında taşıdıkları esans heybesiyle köyden köye dolaştırdıkları için zamanla esans kokuları eşşeğin üzerine sinermiş... Heybe üzerinde yokken bile, eşek mis gibi koşarmış. Bu yüzden çok fazla koku sürünen erkek milletine, bir derece ayar çekmek maksadıyla "Darende'nin eşşeği gibi kokuyon hemşerim" derler imiş.... Erkek arkadaşlar bunu bilsin istedim...
Akla, Şeyhi'nin "Bir Eşek Var İdi Zaif ü Nizâr" isimli şiiri geliyor. Bir kısmını buraya iktibas edelim.
Bir eşek var idi zaif ü nizâr
Yük elinden katı şikeste vü zâr
Gâh odunda vü gâh suda idi
Dün ü gün kahr ile kısuda idi
Ol kadar çeker idi yükler ağır
Ki teninde tü komamışdı yağır
Nice tü kalmamışdı et ü deri
Yükler altında kana batdı deri
Sitemizdeki Yazıları |
Gençler Hayalleriyle, İhtiyar Delikanlılar Hatıralarıyla Yaşarlar... mışşş... |
Sitemizdeki Yazıları |
Gençler Hayalleriyle, İhtiyar Delikanlılar Hatıralarıyla Yaşarlar... mışşş... |