Kanaatimce...

Anasayfa Fıkralar Öyküler Güzel Sözler
İbrahim Küreli

İşportacı İbram Efendi Ve Zabıta

Kürelioğlu İbram Efendi

21.04.2022 - İSTAMBOL

Az önce yan oda komşum bizim odaya gelerek oda arkadaşım Necati beye müteveccihen "Aşk olsun Necati bey! Sen de pazarcıymışsın da bizim haberimiz yokmuş" dedi ve bizim Necati bey (Niğde eşrafından Ebu's-Siyâkat ismiyle ma'ruf Necati Kurt) de memuriyetinin ilk dönemlerinde henüz arabası bile yokken ne zor şartlar altında pazarcılık yaptığını anlattı. Ben bile yakın dostum olduğu halde o derece zorluk çektiğini, ne şartlarda pazarcılık yaptığını bilmiyordum.

Bu mevzunun konuşulmasıyla birlikte olur ya aynı komşum bir gün bana da aynı şeyi söyler, "sen de öğrencilik döneminde bir ara işportacılık yapmışsın da bize söylemiyorsun" der, diye yazılı olarak bu açıklamayı yapayım dedim.

Yanılmıyorsam Üniversite lisans dönemi üçüncü sınıfta idim. Her ne olduysa babamdan gelen parayı daha ayın başında olmama rağmen bitirmiştim. O sıralar üç ayda bir öğrenci kredisi alınıyordu. Kimseden para istemeye yüzüm tutmuyor. Kış ortası, Aralık ayı filandı. İki üç arkadaş Bayrampaşa'da bir öğrenci evinde kalıyorduk. O sıralarda Bekir isminde Diyarbakırlı bir tanıdığım vardı, açık öğretimde okuyor ve işportacılık yapıyordu. Bu iş nasıl yapılıyor bana öğret dedim. Onunla birlikte Beyazıt Çarşıkapı civarındaki toptancılara gittik. En kolay lavabo aynası satabileceğimi söyledi. Yanılmıyorsam, on beş aded kadar lavabo aynası aldım. O sıralar henüz yerinden kaldırılmamış olan Topkapı'daki Rumeli Otogarı civarında akşam saatlerinde, milletin evine dönüş saatinde yol üzerinde dikiliyordum. Bir-iki gün alışana kadar bayağı bir zorluk çektikten sonra bu işi öğrenmiştim. İki saate varmadan 15 kadar lavabo aynasını yaklaşık %30 kâr ile satıyordum. Akşam eve dönüşte beraber kaldığımız ev arkadaşımla birlikte Bayrampaşa'da oturduğumuz eve yakın olan pastanede kendimize ziyafet çekiyordum, geri kalan para da temel ihtiyaçlarımı karşılamaya yetiyordu.

Bir gün peşime zabıta takılmasın mı? Aynaları zabıtaya kaptırmayacağım derken ayağım taşa takılıp iki seksen çamura yüzüstü uzandıktan sonra zalim zabıta 10 kadar aynamı alıp gitmesin mi? Benim işportacılık/pazarcılık hayatım işte bu yüzden ancak iki ay kadar sürdü. Zabıta işi çok ağırıma gitmişti. Zabıtanın bu hareketi olmasaydı, paranın yüzü tatlı olduğu için belki uzun yıllar bu işe devam edecektim. Ama bu hadiseden sonra baba parasını daha kontrollü harcamasını öğrendim. Bir daha böyle bir şeye tevessül etmedim. Çocukluğumda dedemin yanında bakkal çıraklığı yaptığımdan olsa gerek ticarete yatkınlığım vardı ama demek ki bizim nasibimiz sıcak akçe üzerinden değil, kalem ile göz nuru ile olacakmış...

Ben de Akif gibi "Çok param olsaydı, hamiyetsiz olsaydım" diyorum. Halimden şikayetçi değilim. Para dediğin nedir ki?! Kedinin köpeğin önüne atsan yemez. Ancak yamyamlar kedinin-köpeğin yemediği şey için birbirlerini öldürürler... Dünya dediğin budur azizler...!!!

****

Yan komşum, tahriren ilan olunur.....😆😅😂🤣

İbrahim Küreli