Hitler, iktidara gelmiş, ortalıkta bir “faşizm” lafı dolaşıyor;
“Faşizm iktidara geldi”, “faşizm bizi kurtaracak” vs. vs.
Ülkenin ücra bir köyünde ise köylüler toplanmış, faşizmi tartışıyor; “Şu faşizm dedikleri ne acaba?”, “Bu faşizm bize ne sağlayacak?” diye. Her kafadan bir ses çıkınca, faşizmin ne olduğunu anlamadıklarına karar veriyorlar.
“Peki, ne yapalım?” diye birbirlerine sormuşlar.
Diğerlerinden daha zeki olduğunu düşünen bir tanesi “bunun gerçek sahibi Hitler değil mi, bilse bilse en iyi o bilir faşizmi, gidip ona soralım” demiş.
Öneri kabul edilmiş ve içlerinden birini seçip Hitler’e göndermişler, faşizmin ne olduğunu öğrensin diye.
Seçilen köylü yola düşmüş, Hitler’in sarayına varmış. Kapıdaki korumalara meramını anlatmış. Korumalar duruma biraz şaşırsalar da köylünün talebini içeriye bildirmişler, içerdekiler daha içeriye, daha içerdekiler daha da içeriye bildirmişler.
Ve sonunda talep Hitler’e ulaşmış. Fıkra bu ya, Hitler, köylülerin bu merakından ve girişiminden çok hoşnut kalmış, “Getirin o köylü temsilcisini yanıma” demiş. Ve köylü temsilcisi huzura kabul edilmiş.
Hitler: Demek faşizmi öğrenmek istiyorsun?
Köylü: Evet efendim.
Hitler: Yanıma, pencerenin kenarına gel bakayım.
Köylü: Pekiyi efendim
Hitler: Bak bakayım, şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler’in gösterdiği yerde bir asker var.
Köylü: Bir asker.
Hitler: İşte o gördüğün asker bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Hitler tekrar sormuş: Şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler’in gösterdiği yerde bir tank var.
Köylü: Bir tank.
Hitler: İşte o gördüğün tank bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Hitler bir daha sormuş: Şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler’in gösterdiği yerde bir savaş uçağı var.
Köylü: Bir savaş uçağı.
Hitler: İşte o gördüğün savaş uçağı bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Sonunda Hitler, köylüye dönüp, “anladın mı faşizmin ne olduğunu” demiş. Köylü de “evet efendim” diye yanıtlamış beyefendiyi. “Pekiyi” demiş Hitler, “Şimdi git köylülerine anlat, faşizmin ne olduğunu”. Köylü “olur efendim” demiş.
Fıkra bu ya, köylü tekrar yola düşmüş ve köyüne varmış. Onu gören diğer köylüler, sağ salim dönüşüne biraz şaşırmış olsalar da hemen etrafını çevirmişler: “Öğrendin mi faşizmin ne olduğunu”, “Evet öğrendim”, “hadi bize de anlat.”
Köylü temsilcisi etrafına şöyle bir bakmış ve sormuş: “Şurada ne görüyorsunuz?”
Diğer köylüler bakmışlar Köylü temsilcisinin gösterdiği yerde bir dilenci var.
Köylüler hep bir ağızdan: Bir dilenci.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz dilenci bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Köylü temsilcisi tekrar sormuş: Şurada ne görüyorsunuz?
Diğer köylüler bakmışlar Köylü temsilcisinin gösterdiği yerde ayağı ve kolu olmayan sakat bir insan var.
Köylüler hep bir ağızdan: Bir sakat.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz sakat bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Köylü temsilcisi bir daha sormuş: Şurada ne görüyorsunuz?
Diğer köylüler bakmışlar köylü temsilcisinin gösterdiği yerde bir mezar var.
Köylüler hep bir ağızdan: Bir mezar.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz mezar bugün bir tane,
yarın on tane,
sonra bin tane,
daha sonra da on bin tane.
İşte faşizm bu!