17.03.2024 - İzmir
Yine bahar geliyor şenliklerle göstere göstere "eskiyi unut ben yeniyim" diye diye...
Ayak seslerinden tanırım bir başka gelir, saçları uçuşur, arada eteği havalanır, bir bebek gibidir teni cennet kokar.
Dokunmaya kıyamazsın o kadar nahif o kadar kırılgandır. Çoğu zaman ruhumun hücrelerimin ılgıt ılgıt buharlaşıp gökyüzüne yükseldiğini, hafiflediğimi, o gençlik denen cevherin kıvılcımlarını hani o bahar dallarındaki çiçekler gibi açtığımı... Hissederim.
Doğanın tümü değişiyor yeni can suyuna kavuşuyorsa, ben de doğanın bir parçası olduğuma göre hissettiklerim yanlış değildir.
Bugün içim içime sığmıyor sorma , ben de bilmiyorum, yazmak için kalem sabırsız, içim kaynıyor.
Elimdeki işimi yarım yamalak yapıyorum, hele mutfak; uğramıyorum diye bana küsmüş, bana! Bihterine...
Bu heyecanın içine biraz da hüzün saklanmış hem coşku hem hüzün , nasıl ola ki?
İç sesim; " unuttun mu" diyor.
Ne yapayım bir yanda bahar"unut" diyor, bir yanda sen eski sobaların içinde nar gibi kızarmış demir maşayı yüreğime bastırıyorsun , güleyim mi, ağlayayım mı?
"Bahar, Hayy'dan gelir hayat verir ya sen bir de eskiye yüzünü dön de hatırla."
"Sen,hatırla! Sen, hatırla! Sakın unutma !" Bütün dünyanın nasıl üstüne geldiğini ve yurdunu talan ettiğini."
" Namusun vatanın, nasıl ayaklar altında ezildiğini ihanetin ağa babasını nasıl arkadan bıçaklandığını, unutma!"
"Ve, yine unutma ki milletin söz konusu vatan ise gerisi teferruat diyerek gülerek bilerek isteyerek ölüme gider ardına bakmadan hem de. Kadını erkeği askerdir bu milletin, geçit vermez çocuklar genç kızlar bile gerekeni bilir ve yaparlar. Bebelerin sesi çıkmaz, onlar da bilir."
"Unutma bir el sana uzanıyorsa seni işaret ediyor ve yüzyıl öncesindeki bir plan devreye giriyordur, dikkat et!
Kır o eli, göreceksin ki o elin içinden başka eller çıkacak, unutma!"
İç sesim, unutulur mu, hangi birini anlatayım? Askerimizin milletimizin dirayeti iradesi kararı başkaldırısı unutulur mu?
Unutanın kanı kurusun!..
Çanakkale'nin her bir tepesi bir ağıtla inlemiştir.
Menteş tepeyi mi Anafartaları, Sargı tepesini?..
Hangisini söyleyim, hangisine ağlayım?
Hepsi hazin,hepsi ayrı bir destan. Beni en çok etkileyen Sargı tepesi olmuştu biliyor musun.
Bütün gün çatışmalarda düşmana görünmeden, şehit olanları yaralıları toplayabildiklerini diğer askerler getirir buraya üst üste toplarlarmış, akşam karanlık çökünce gelebilirse bir küçük tekne yine hayatta kalanları alabildikleri kadar alır hastanelere ulaştırırlarmış. Düşünsene, kolu bacağı kopmuş ağır yaralı orada bütün gün üst üste ses çıkarmadan yatıp bekliyor kaderini.
Çoğu beklerken bir kısmı yolda giderken şehit olmuşlar, fakat ilginç olan şu ki biraz iyileşebilenler tekrar cepheye dönmüş. İşte biz bu yüzden kazandık , inanç ve asalet biz buyuz!...
Yıllar önce gidip gezmiştim ve çok ağlamıştım hepsine okuyup helallik istemiştim .
Vatandan gayrısı teferruat diyen bir neslin çocukları olmaktan şeref duymuştum.
Söyle, sence unutulur mu?
Onlar kendilerini unuttular evlerini ocaklarını hayatlarını evlatlarını eşlerini ana babalarını...
"Allah Bir" dediler başka şey söylemediler. Onlar yaşatmak için yaşamayı unuttular.
Ya işte bu yüzden içim içime sığmıyor , anladın mı?
Baharı estiren, resmeden, boyayan milletimdi ve baharı onlar getirdi.
Kanlarını al bayrağa, kokularını bahar dallarına bırakarak ...
Bugünkü coşkum da oradan geliyor. Sevinmeliyim şükretmeli yadetmeli ve unutmamalıyım.
Allah, hepsinden razı olsun, makamları âlî menzilleri mübarek olsun.
Bu millete bir daha istiklâl şiiri yazdırmasın.
Biz yine baharı şiirlerle şarkılarla ,bu bilinçle karşılar neşemizin asıl nedenini kalbimize bastırırız .
Hoş geldin bahar, sen yeniden doğuşun kurtuluşun habercisisin...
Hoşgeldin...