28.12.2005-Yeni Asya Gazetesi
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ruhlar sığınabilecekleri güvenli limanları kaybetti. Hayat yolculuğunda anlam bahşedecek manevî kaynaklar gizlendi. Tefekkürlerin ve zikirlerin paylaşılabileceği sohbet meclisleri ve dergâhlar çoğu insanın uzağında. Kalblere hayat taşıyacak manevî pınarları bulmak herkese nasip olmuyor. Sekülerizasyon denilen yıkıcı süreç, insanı dinden uzaklaştırırken, onun kendini değerli hissetme ve sevilme ihtiyaçlarının mecraını da değiştirdi. Ruhu süsleyen ve zenginleştiren ilim yerine beyinlerini dolduracak bol malûmatı tercih eden insanlar enformatik cehalet batağına düşüyor. Sonsuz sevgi ve şefkat Sahibi Yaratıcısının nazarını unutunca, eksik ve kibirli yaratılmışların nazarına sunuyor kendisini; onların gözünde değer ve önem arıyor.
Modern uygarlık, bireyciliği propaganda edip bireyi yüceltirken aslında onu yapayalnızlaştırıyor, insan yığınları içinde silikleştirip değersizleştiriyor. Büyük şehirlerin kalabalığında yaşayan yalnız birey için, sevgi, çölde yolunu yitirmiş bir yolcunun serabı gibi birşey. Ebedî âlemle, Rabbiyle bağını unutmuş bu insan için “gelişim” (tekemmül) gerçek anlamını çoktan kaybetti. İlâhî muhabbetin ışığını sinesinde taşıyan imanla nurlanmak, dinî terbiye ile gelişmek, kulluğu içinde sultanlığını, cismen bir damla iken ruhen âlemi kuşatmak, küçüklüğü içinde “Ben öyle önemli ve değerliyim ki, benim merhametli Rabbim dünyayı bana bir saray kıldı” diyebilmek ve insanî yeteneklerini ebedî âleme hazırlamak olarak görülmüyor bugün gelişmek. İnanmak, inanarak bilmek, bilerek inanmak ve böylece duâ ve kullukla kemale ermek, gelişmek değil dinden soyunmuş medeniyetin nazarında.
Bireyci bakışta, insanın anlamı ve değeri kendinde başlayıp kendinde bitiyor. İnsan, kendinden başka, daha yüksek bir anlama işaret etmiyor. Bediüzzaman’ın “Ene Risâlesi”ndeki analizinin izini sürecek olursak, modern maddeci medeniyetin bakışında insanın bizzat bir vücudu var, varlığını başka Bir’isine borçlu hissetmiyor. Yapıp ettiklerinde kendisini bağımsız zannediyor.
Peki, böyle bir insanın bu hayattaki amacı ne olabilir? Varoluşunu kendinde ve kendinden bilen bu insan, olsa olsa, görevinin “hubb-u zatından neş’et eden bir tekemmül-ü zatî olduğunu bilir.” Yani, o kendini sevdiği için kendisini geliştirmek ister. Başlangıç noktası da, bitiş noktası da, gayesi de görevi de kendisidir, kendisinedir. Güzel olmak, genç kalmak, hedefine ulaşarak başarılı olmak, sağlıklı kalmak, kuvvetlenmek, zenginleşmek, en çok şeyi bilmek, başkalarını kıskandırmak, en yetenekli olmak modern insanın gelişim yollarından birkaçıdır. Gelişme sahte benliğinin daha fazla şişmesinin kılıfıdır. İnsanın kendisini tanrılaştırmasından başka birşey değildir bu! Ki, modern medeniyetin—antik Yunan’dan bugüne uzanan—felsefesi de bu dersi verir: İnsaniyetin en yüce gayesi, Vacibu’l-Vücud’a, yani mutlak sıfatlara sahip Yaratıcı’ya benzemektir!
Dünyada vicdanında, âhirette huzurunda hesap vereceği bir Otorite’yle bağını koparan böyle bir insanın kusurunu, eksiğini, hatasını samimiyetle dile getirmesi, kulluğa meyletmesi düşünülebilir mi? Hem insaniyetin hem de kulluğun temeli olan—Yaratıcı karşısında—acziyetini, fakirliğini, zayıflığını ve ihtiyacını bilmesi ve itiraf etmesi mümkün olabilir mi? Dahası, başkasına şefkat etmesi, yardım elini uzatması, paylaşması ihtimal dahilinde mi?
Bu zihniyetteki bir insana peygamberlerden, evliyadan bahsettiğinizde karşınızda ilgisiz ve boş bir yüz bulabilirsiniz ancak. Ya da, eğer malûmatı varsa, size Hz. Peygamber’in girişimciliğinden, tüccarlığından, eşi Hz. Hatice’nin ticaret yapmasından bahseder ve bugüne dair “ekonomik ve özgürlükçü” çıkarımlar yapar!
Dünyaya hırsla, sınır tanımadan saldıran insanın kapitalizm gibi bir ekonomik sistemi icat etmesi; ilerleme, gelişme ve büyüme gibi sosyal ve ekonomik hedefler kurgulaması şaşırtıcı değil. Kapitalizm, ruhunu yitirmiş insanın sonsuzluğu parasal sermayesini sonsuza kadar çoğaltarak hayalî benliğinde bulma sevdası aslında. Ekonomik büyüme, kollektif/millî benliğin şişirilmesi; ilerleme ideolojisi ise insanlığın dünyada semaya karşı kafa tutması.
Kapitalizmle insanın bozulan ruh sağlığına sözde şifa vermesi için psikolojinin, toplumsal yapıda çıkan bozuklukların izalesi için sosyolojinin 19. yüzyılda zuhur etmesi bir rastlantı değil. Kişisel gelişimin böyle bir zeminde ortaya çıkması da!
Kişisel gelişim neyi geliştirir? - 1
Kişisel gelişim neyi geliştirir? - 3
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |