İlham Öyküleri kitabından alınmıştır.
Saltanatının sınırları geniş diyarlara uzanan bir hükümdardı. Kibrinin ve
gururunun ise sınırı yoktu. Elinden gelse bütün dünyayı eline geçirmek ve
mülküne dahil etmek istiyordu. Sürekli “daha, daha” diyordu. Hiç kimse ondan bir
gün olsun “yeterli” veya “Buna da şükür” sözünü duymamıştı. Yeme-içmede,
eğlenmede, hakarette, haksızlıkta hep dünden bir adım ileriye gidiyordu. Öyle
bencildi ki, iyilik yaparken bile başkalarına ne kadar cömert olduğunu
sergilemek isterdi. İşte bu hükümdar, bir gün sarayının önündeki bahçede
yürüyüşe çıkmış gezinirken, yanına başı önünde eğik, elinde dilenci kabı taşıyan
bir adam yaklaştı. Muhafızlar, dilencinin hükümdarın yanına sokulmasının
engellediler. Hükümdar, adamlarına o ana dek hiç konuşmayan dilenciyi
bırakmalarını emretti. “Ne istiyorsun?” diye büyüklenerek sordu hükümdar.
Adamın onun yanına dilenmek için geldiği besbelliydi, ama o bu soruyu yine de
sordu, çünkü karşısındakinin kendisine yalvarmasını istiyordu. Bu hep böyle
olurdu. Fakirler, dilenciler birşeyler ister, o onlara fazlasıyla
ihsanda bulunur, adamlar binbir teşekkürle ve minnetle yanından ayrılırken o
“Var mı benim gibi cömert?” dercesine sağına soluna bakınır ve etraftaki
yağcıların övgü dolu sözlerini kendinden geçerek dinlerdi. Ama bu defa
öyle olmadı! Dilenci güldü ve başını kaldırıp hükümdarın gözlerinin içine
bakarak şöyle dedi: “Sultan hazretleri yoksa benim arzumu yerine
getirebileceklerini mi sanıyorlar?” Böylesine küstahça bir söz karşısında
önce ne yapacağını bilemedi hükümdar. İstese oracıkta dilencinin kafasını
vurdurabilir ya da onu zindanlarda çürütebilirdi. Ama, bu dilenci kendisine
meydan okumaya kalkmıştı ve bu söz ne kadar ağırına giderse gitsin, ona dersini
başka bir şekilde vermeliydi. Evet, kararını vermişti: Onu cömertliğiyle
ezecekti. “Elbette ki senin arzunu yerine getirebilirim ey dilenci! Ne
olduğunu söyle yeter.” “Çok basit,” dedi dilenci ve dilenirken
kullandığı kabı uzattı: “Bu kabı birşeyle doldurmanın istiyorum.”
Bu kadar basit bir isteği duyunca rahatlayan hükümdar kahkahalarla güldü:
“Bundan kolay ne var?” Yanındaki vezirlerden birisine dönüp emretti:
“Bu adamın kabını parayla doldurun.” Vezir saraya gitti, dönüşte
getirdiği büyükçe bir kese altını dilencinin kabına boşalttı. Normalde kabı
doldurup taşması gereken altınlar kaba dökülür dökülmez yok oldu ve dilencinin
kabı biraz önceki gibi bomboş kaldı. Hükümdar ve etrafındakiler
gördüklerine inanamadılar. Dilencinin hiç de öyle büyücü bir görünümü yoktu, ama
yine de ondan ürkmeye başladılar. Hükümdar, adamlarını daha fazla altın
getirmeleri için saraya yolladı. Ancak, her gelen kesedeki altınlar aynı akıbete
uğradı. Dilencinin kabına boşanır boşanmaz, uçup gittiler. Bu kap sanki kara
delik gibi altınları yutuyordu. Önce saraydakiler, sonra da olup biteni duyan
şehir ahalisi toplandı etraflarına. Ne kadar altın ve gümüş boşaltırsa
boşalsın, hükümdar dilencinin küçük kabını dolduramıyordu. Şanı, şöhreti, tibarı
elden gitmek üzereydi. Ama o “Bütün hazinemi gözden çıkarırım da bu dilenci
parçasına mağlup olmam” diye homurdanıyordu. Gerçekten de, altınlar,
gümüşler, elmaslar, yakutlar... hazinesinde ne varsa dilencinin kabına
boşaltıldı. Ama sonuç değişmiyordu: Dilencinin uzattığı kap bomboştu. Saatler
geçiyor, insanlar hayret ve şaşkınlıkla hükümdarın hazinesinin avuç avuç kabın
içinde eriyişini seyrediyordu. En sonunda, hükümdar dilencinin kapandı
ve mağlubiyetini ilan etti: “Sen kazandın, ama gitmeden önce bana tek bir şey
söyle. Bu kabın sırrı nedir?” Hırsıyla, kibriyle ün salan koca hükümdar, sıradan
bir dilencinin önünde böyle yalvarıyordu. Gerçekte, bir dilenci değildi
karşısındaki. Ona ders vermek için gönderile dilenci görünüşündeki bir melekti.
Melek “Bu kap” dedi, “insan hırsından yapılmıştır. Ve hiçbir şey onu dolduramaz.
Hırsına mağlup olan insan, ister senin gibi sultan olsun ister köylü, kabı hiç
dolmayan dilenciye benzer. Dünyanın en güzel sarayları, dünyanın en güzel
atları, dünyanın en büyük hazineleri onu doyurmaz. Hatta dünyayı da yutsa tok
olmaz. Elindeki kabı, dilenir durur.”
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |
Röportaj |
|
Sitemizdeki Yazıları |
Nisa Suresinin Işığında Kadın Ve Erkek Arasında Adalet Ve Eşitlik |
|
Sitemizdeki Öyküleri |